Bir süre önce yazmış olduğum yazımda onun için boşuna ‘’Çayırova’nın geleceğini düşünen adam’’ olarak başlık atmamışız. Bugün buna bir kere daha şahit olduk.
Bugün gazeteci İsa Turhan ağabeyimle beraber Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi’yi ziyaret ettik. Dört buçuk yıllık çalışmaları değerlendirdiğinde 2008 yılından beri tanıdığım, Çayırova Kurucu İlçe Başkanlığı yaptığı günde yakinen takip ettiğim, Çayırova’nın geleceği için çalışmalarına o dönemden şahit olduğum adam gibi adam Bünyamin Çiftçi’yi bir kere daha tebrik ediyorum.
Neden mi?
Çayırova İlçe Başkanı olduğu dönemi bilenler bilir. Bir toplantıda yer satımı için o günkü belediye başkanı Dr. Faruk Taşçı ile ters düşmüş, satışına izin vermemiş ve toplantıda kıyamet kopmuştu. O gün buna müsaade etmeyen Çiftçi, mevcudu 147 Milyon TL olan, ardından 30 Milyon TL daha fatura edilen borçlarla belediyeyi teslim almış ve bugün bir karış arsa satmadan belediyenin kamu hariç; borcu olmayan bir yapıya getirmiştir.
Başkan Bünyamin Çiftçi, gelinen süreçte “Kimseye bir kuruş borcumuz yok” diyerek haklı gururunu yaşamaktadır.
Seçim beyannamesindeki beyanlarının tamamına yakınını bitiren birkaç projesini de bitirmek üzere olan Çiftçi, arsa satmadığı gibi kamulaştırarak Çayırova’nın geleceği için 70 dönümlük bir alan oluşturmuş ve halkın kullanımına açmıştır. Millet Bahçesi, Depremde toplanma alanı ve yeşil alan olarak kentin doğa ile iç içe bir yaşam süreceği alanlar oluşturmuştur.
Bir çok kişinin anlam veremediği ama onun çalışmalarına şahit olan ve takip edenler için çok anlamlı bir slogandır “SEVİNCE”. Seversen, sevdiğin için yapamayacağın bir şey yoktur. Hayatını ömrünü ona adarsın. Çiftçi’de ilk göreve geldiği gün ekmek teknesi olan ve gayet de güzel iş yapan işletmesini kapatarak, tüm mesaisini Çayırova’ya verdi. İyi ki de verdi.
Eğitime önem vererek ana okullarından başladı. Binlerce evladımızın geleceği için çalışmalar başlattı. Sanayi kuruluşları ile diyalogları sonucu 10 Bin kişiyi işe yerleştirerek iş sahibi olmalarını sağladı. Spor da ise sadece futbol değil, tüm branşlara kapılarını açarak Çayırova’lı çocuklara ve gençlere sahip çıktı. Basketbol takımı amatörden 1’nci lide çıktı kentin sembolü haline geldi ilçe takımı olarak Türkiye gündemine oturdu.
Dışarıdan bakan ve işin aslını bilmeyenler için en çok eleştiri Kent Meydanı. Oysa isteseydi ilk geldiği yıl hazır proje ile meydanı yapar ve ‘’yaptım’’ derdi. Ama o yıllar sonrasını düşünerek yeniden projelendirilip otopark sorununu olan bir meydan yerine, toprağın altına 3 kat otopark yaparak, ‘’burası ticarethane değil kent meydanı olmalı’’ diyerek ticarethaneleri bir kenara bırakıp yeşil alanı arttırarak geleceğe yönelik bir çalışma yaptı ve o şekilde inşaatı devam etmekte. Yani kendini değil bir kez daha Çayırova’yı düşündü.
Bünyamin Çiftçi’nin bir diğer olmazsa olmazı Hastane projesidir. Bu konu çok gündem oldu. Yapılıyor yapılamadı, ihaleyi alan firma işi bıraktı gibi. Hastane olayında yaptığı en doğru iş ise hastanenin yerini değiştirmekle oldu. Birilerinin rant uğruna olmaması gereken bir yere hastane yapılması yerine herkesin rahat ulaşım sağlayacağı bir noktaya getirdi ve yapımına başlandı. Rabbim nasip eder görür veya görmez ama kent için üstüne düşeni yaparak kendinden önce Çayırova’yı düşündü.
Birçok başlık var yazılacak anlatılacak. Onları Ekim ayında Batıyakası Tv’ye konuk olacak olan Bünyamin Çiftçi’den dinleyeceksiniz ve sorularınızı soracaksınız. Cevaplarını kendinden alacaksınız.
Yani sözün kısası bugünkü ziyaretimizin özetlersek, kendi önceliklerinin ziyade Çayırova halkının önceliklerini düşünen, koltukta kalma derdinin olmadığı ama ahiretinin derdi ile dertlenen, gelecekte yapılanlar için insanların hakaret etmesi yerine, yapılanlar için dua edilmesinin mücadelesini veren bir belediye başkanı ile sohbet ettik.
Dürüstlüğüne, adamlığına, doğruluğuna dün de şahitlik ettiğimiz Bünyamin Çiftçi’nin Rabbim yar ve yardımcısı olsun.
Esen Kalın