Böbrek kanserleri, tüm yetişkin kanser vakalarının yaklaşık %3’lük kısmını oluşturmaktadır. Sıklıkla 40 – 70 yaş arası ortaya çıkmakta, erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha sık izlenmektedir. Op. Dr. Ferhat Çelikkaleli, Böbrek kanseri tedavisinin kanserin evresine, büyüklüğüne, yayılım düzeyine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebileceğini belirterek en yaygın böbrek kanseri tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirmede bulundu.
Böbrek kanseri nedir?
Böbrek kanseri, böbrek hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve anormal şekilde büyümesi ile karakterize kötü huylu bir hastalıktır. Böbrek tübüllerinden gelişen Renal Hücreli Kanser (RCC) en sık görülen (%90) böbrek kanser tipidir.
Böbrek kanseri belirtileri nelerdir?
Böbrek kanserinin klasik belirtileri idrardan kan gelmesi, yan ağrısı ve ele gelen kitle olarak bilinir. Ancak bu belirtiler hastaların ancak %10-15’lik küçük bir kısmında izlenmektedir. Hastalık çoğu zaman erken evrede belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerlemekte, son evrelere ulaşıp çeşitli organlara sıçradığında kemik ağrısı, kilo kaybı, öksürük, sarılık, iştahsızlık ve yorgunluk gibi şikayetlere neden olmaktadır. Erken evrede tanı konulan hastaların büyük kısmı başka bir nedenle yapılan radyolojik görüntüleme yöntemleri sırasında rastlantısal olarak saptanmaktadır. Erken tanı ile %85’in üzerinde sağ kalım sağlanması nedeniyle, özellikle aile öyküsü olan ve risk faktörü taşıyanların rutin ürolojik kontrollerini aksatmaması oldukça önemlidir.
Böbrek kanseri tanısı nasıl yapılır?
Anamnez ve Fizik Muayene: Hastanın yakınmaları ve geçmişi hakkında doktorun alacağı anamnez ve fizik muayene tanıya ulaşma yolunda ilk adımdır. Muayenede özellikle böbreklerin yerleştiği karın yan bölgelerinde sertlik ya da ele gelen kitle olup olmadığı araştırılır.
Laboratuar Testleri: Kan biyokimyası, kan sayımı ve idrar analizi bakılarak; idrarda kanama olup olmadığı ve böbreklerin fonksiyonu hakkında bilgi edinilmektedir.
Radyolojik Görüntüleme Yöntemleri: Böbrek kanserleri genellikle görüntüleme yöntemleri ile teşhis edilmektedir. Bu amaçla Ultrason (US), Bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) ve Pozitron Emisyon Tomografisi (PET-CT) gibi radyolojik incelemelerden faydalanılmaktadır. Bu yöntemler hem kanserin varlığını tespit etmekte hem de tümörün büyüklüğünü ve yayılımını tespit ederek evreleme yapılmasını sağlamaktadır.
Biyopsi: Kanser olduğu düşünülen her hastaya rutin olarak biyopsi yapılması önerilmez. Ancak şüphede kalınan bazı hastalarda tanı konulması için biyopsi yapılması gerekebilir. Bu yöntemle böbrek dokusundan numune alınıp patolojik inceleme yapılır. Bu sayede tümörün tipi ve agresiflik derecesi belirlenebilir.
Böbrek kanseri tedavisi nasıl yapılır?
Böbrek kanseri tedavisi, kanserin evresine, büyüklüğüne, yayılım düzeyine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebilir. En yaygın böbrek kanseri tedavi yöntemleri şunlardır:
Cerrahi Tedavi: Böbrek tümörlerinin tedavisinde temel yöntem cerrahidir. Tümörün boyutu ve yerleşimine göre sadece tümörlü kısmın çıkarılması (parsiyel nefrektomi) ya da tümörlü böbreğin tamamen çıkarılması (radikal nefrektomi) ameliyatları uygulanmaktadır. Günümüzde bu ameliyatlar açık, laparoskopik veya robotik cerrahi ile gerçekleştirilebilmektedir.
Ablatif Tedaviler: Küçük tümörü olan uygun hastalar için ablatif tedaviler (mikrodalga termal ablasyon, radyofrekans ablasyon, kriyoterapi) dediğimiz böbreğin korunarak sadece tümörlü kısmın yakıldığı işlemler uygulanabilmektedir. Bu sayede böbreğe zarar vermeden tümörlü kısım yok edilebilmektedir.
İmmunoterapi: Bu tedavi yöntemi kanser hücreleri ile savaşmak için vücudun bağışıklık sisteminin uyarılması esasına dayanır. Bu amaçla kullanılan ilaçlar genellikle kanserin ilerlemiş evrelerinde kullanılır ve cerrahiye ek olarak, tek başına veya kemoterapi ile birlikte uygulanır.
Hedefe Yönelik (Targeted Terapi) Tedaviler:Eğer hastalık diğer organlara sıçramış ise son yıllarda kullanıma giren ve oldukça iyi yanıtlar alınan hedefe yönelik tedavilerle etkili sonuçlar alınabilmektedir. Bu ajanlar çeşitli mekanizmalarla tümör hücrelerinin çoğalma döngülerini engellemektedir.