Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon, Sinema Bölümü öğrencisi olan geçtiğimiz yıl Batıyakası Televizyonu’nda staj yapan Yalçın Şahin, Türk ve Dünya sinema ile dijital platformaların dünü, bugünü ve yarının kaleme aldı.
Geçtiğimiz günlerde 14. Kocaeli Kitap Fuarı’nda ‘’DEVRİM’’ isimli kitabını imzalayan Yalçın yazısında geçmişten geleceğe sinema kültürüne ışık tuttu.
TÜRK SİNEMASI
Türk sinemasının güzel yılları oldu. Özellikle Yeşilçam zamanları oldukça etkiliydi. Şu anda Türk sineması halen güzel işler yapmaya devam ediyor. Yabancı film festivallerinde ödül alan Türk yapımı filmler var. Ticari amaçla yapılan filmler genellikle bir hafta içinde gişede yok oluyor. Bunun nedeni, ticari amaçlı filmlerin az maliyetle çok gelir getirme kaygısından dolayı. Bu hata, Türk sinemasının duraklama dönemine girmesine neden oldu. Bu tarz filmler izleyicide bir etki bırakmıyor. Sinema salonları şu an bir tekelin elinde; Türkiye’deki sinema salonlarının çoğu tek bir firmaya ait.
1980-2023-PANDEMİ
1980’li yıllarda uygulanan sansür nedeniyle yapımcılar genellikle romantik komedi veya yetişkin içerikli filmler yapmaya başladı. Bu dönem sadece on yıl sürdü. On yılın sonunda bu tarz filmler yasaklandı. 90’lı yıllarda sinema salonları bir bilet fiyatına, üç bilet satmaya başladılar. Türk sineması o dönemde durmuştu.
Takvimler 1996 yılını gösterdiğinde sinema salonlarına bir film geldi: Yavuz Turgul’un yönettiği, usta oyuncu Şener Şen’in başrolünde olduğu “EŞKİYA” filmi.
“Eşkıya Filminin Aldığı Bazı Ödüller
– 1997 Bogey Ödülü, Almanya
– 1998 Festróia – Tróia Uluslararası Film Festivali, Altın Yunus, Portekiz
– 19. Sinema Yazarları Derneği Türk Sineması Ödülleri
– En İyi Film (Yavuz Turgul)
– En İyi Senaryo (Yavuz Turgul)
– En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Melih Çardak)
– En İyi Müzik (Erkan Oğur)”
İnsanların sinemadan uzaklaştıkları dönemde tekrar sinemaya geri dönmüşlerdi. 1 yıl sonra bir film daha gelmişti. O’da James Cameron’un uzun uğraşlar sonunda çıkardığı “Titanik” filmi.
“Titanik Filminin Aldığı Bazı Ödüller,
– En İyi Film (Oscar)
– En İyi Yönetmen (Oscar)
– En İyi Film Müziği (Oscar)
– En İyi Kadın Oyuncu (Oscar)
– En İyi Erkek Oyuncu ( Oscar)”
2000 yıllara geldiğimizde dünya sinemasında güzel filmler çıkıyordu. Hatta şu an sinema severlerinin liste numarasında 1. Sırada olan Peter Jackson’ın yönettiği “Yüzüklerin Efendisi” çıkmıştı. Sinema tarihinin belki de çağ açan bir yapımı olmuştu.
“Yüzüklerin Efendisinin Aldığı Ödüller:
– 14 Kategoride Oscar Ödülü Ve Daha Fazlası”
Türk sinemasında ise güzel filmler çıkmıştı. Nuri Bilge Ceylan’ın filmleri ve benzeri filmler çıkmıştı.
“Nuri Bilge Ceylan’ın Aldığı Bazı Ödüller ;
– Altın Palmiye ( Kış Uykusu Filmi)
– Cannes Film Festivali Büyük Ödülü
– Altın Portakal Ulusal Film Yarışması En İyi Senaryo Ödülü”
2020 yılında hayatımıza giren pandemi, sinema salonlarının kapanmasına neden oldu. İzleyici sinema salonlarında uzaklaştı. Bu 1 Temmuz 2023 tarihinde son buldu. Son 20 yılın, beğenilen ve sevilen yönetmeni Christopher Nolan “Oppenheimer” filmi çıkmıştı.
Bu filmin izlenme sayısı: 1 milyon 490 bin 729 kişiyi buldu.
“Oppenheimer’ın Aldığı Bazı Ödüller:
– En İyi Film Müziği: Oppenheimer (Oscar)
-En İyi Sinematografi: Oppenheimer (Oscar)
-En İyi Film: Oppenheimer (Oscar)
-En İyi Yönetmen: Chistopher Nolan – Oppenheimer (Oscar)
-En İyi Erkek Oyuncu: Cillian Murphy – Oppenheimer (Oscar)
-En İyi Film Kurgusu: Oppenheimer (Oscar)
-En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Robert Downey Jr. – Oppenheimer ( Oscar)”
Pandeminin atlatılması ile birlikte sinema salonları tekrar eskisi olmasa da canlandı. Pandeminin sinemaya vurduğu darbe dikkate değer.
TÜRKİYE’DE NEDEN KOMEDİ DİZİSİ ÇIKMIYOR?
Uzun zamandır, hatta yaklaşık 10 yıla yakındır Türkiye’de komedi veya ona benzer dizi çekilmiyor. Bunun nedeni açık bir şekilde; Türkiye’de yapılan dizilerin maliyetleri Türk izleyicisinin izlemesi ile çıkmıyor. Aslında yapımcılar ihracata önem veriyor. Türk komedi dizileri sadece Azerbaycan ve Türkiye ile sınırlı kalıyor. Bu sınırlamanın olmasından dolayı Türkiye’de komedi dizisi çıkmıyor.
Türk izleyicisinin son dönemde çok istediği bir tür olarak öne çıkıyor. Twitter (X), Instagram ve benzeri platformlarda önüme çıkan eski aile ve komedi dizilerinin video altındaki yorumlarda hep şu yorumu görüyorum “keşke bu gibi diziler tekrar çekilse” Maalesef bu biraz bu zamanlarda zor. Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi şu: Dizi bölümlerinin çok uzun olmasından kaynaklı.
Peki Çözüm Ne?
Çözüm: Dizi sürelerinin kısalması. Özellikle televizyon dizilerinin bir bölümünün film süresinden daha fazla olmasından dolayı otomatik olarak maliyeti de artırması söz konusu. Dizi sürelerinin 40 ile 60 dakika arasında olması gerekiyor; fakat bunun olması biraz zaman alacağa benziyor.
PANDEMİ, SİNEMA, TELEVİZYON VE DİJİTAL PLATFORM
Aslında pandeminin dizi veya film sektörüne verdiği mesaj vardı: Yavaş yavaş işler dijital mecralar kaymaya başlamıştı.
Netflix, Blu Tv ve Prime Video gibi platformların değeri pandemi döneminde arttı. Oscar ve benzeri ödül törenlerine kendi markaları ile katıldı.
Örnek;
Türkiye’de ilk Emmy ödülünü alan Türk Oyuncu Haluk Bilginer (Şahsiyet)
2013 yılında Netflix ezber bozdu. O dönemde kendi yapımı olan House Of Cards dizisini tüm bir sezonu ile birlikte kendi platformunda yayımladı. İnsanların tepkisi oldukça ilginç oldu “hiçbir yerde yayımlanmayan bir dizi özel platformda mı yayımlanacak?” Gibisinden. İnsanların film veya dizi izleme alışkanları tamamen değişti.
Peki Dijital Platformlar Neden Yükseldi. Bunu da Pelin ODUNCU ve Sibel KARADUMAN’IN makalesinden alıntı yaparak cevaplayalım;
“Katılımcılardan dünyada yükselen dijital yayıncılığa paralel olarak, Türkiye’de son dönemde artmaya başlayan internet yayıncılığına ilişkin görüşleri sorulmuştur. Katılımcıların internet yayıncılığının yükselmesine ilişkin görüşleri aşağıda yer almaktadır:
S1: Türkiye’de dijital yayıncılığın çok uzun bir geçmişi yok. Ancak buna rağmen dünyada en hızlı büyüyen pazarlardan biriyiz. Dolayısıyla küresel yayın yapan dijital platformların ülkemize ilgi göstermesi çok doğal.
S2: Müthiş tabii. İlk anda çok şey geldi ülkemize, çok müthiş bir mecra oldu. Hikâyeleri anlatmak için çok daha fazla mecra…
S3: Bizdeki en önemli değişim şu oldu dijitale geçmeyle birlikte, dijitale ürün vermekle birlikte: Sürelerimiz kısaldı. Bu daha nitelikli ürün verme imkânı doğurdu bize haliyle.
Katılımcıların yukarıdaki ifadelerine göre, 5 katılımcıdan 3’ü, Türkiye’de artan dijital yayıncılığın dizi sektörü açısından olumlu bir etki yarattığı konusunda uzlaşmaktadır. Bu uzlaşmanın art alanında, dizi sürelerinin kısalması ve alternatif kanalların gelişmesi gibi nedenlerin yer aldığı görülmektedir.”
BENİM FİKRİM;
Türk sinema sektörü ve dünya sineması gün geçtikçe evrimleşiyor. İnsanlar yönünü başka yere kaydırıyorlar. Yapımcılar, izleyicinin geri dönüşüne göre iş yapıyor. Çoğu yapımcı risk ve sorumluluk alamıyor. Günümüzde yapılan filmlerin veya dizilerin maliyeti çok arttı; bu nedenle yapımcılar risk almaktan kaçınıyor. Umarım Türk sineması ve dünya sineması ilerleyen vakitlerde ve zamanlarda iyileşme ve normalleşme gösterecektir. Bu kötü durum ne yazık ki biraz daha devam edecektir. Ben umudumu kesmedim, sizde kesmeyin. ESEN KALIN.
Kaynakça: