ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI NANKÖRLÜK

Atanur Özgür
Atanur Özgür
4 Min Okuma

            İnsan ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür. “İnsanlara, kendilerini nankörlüğe mecbur edecek kadar büyük hizmetlerde bulunmayınız.” “Nankörlük, zayıf insanların işidir, kudretli insanlar içinde asla nankör olana rastlamadım.” “En büyük körlük, nankörlüktür. Yapılan iyiliklere karşı hakettiği değeri göremeyen kişi büyük bir kırgınlık yaşar. Emeklerini görmezden gelen ve nankörlük yapan kişilere dolaylı yoldan bunu anlatmaya çalışır. Kimi insanlar değer görülmediğinde bunu karşı tarafa hissettirmek için nankörlük yaparak kendini göstermektedir.

         İnsanlar kalpten gelen bir iyiliği yaparken karşı taraftan aynı muameleyi bekler. Karşı tarafın ilgi göstermemesi ve bu iyiliklere karşı nankörlük yapması kişiyi büyük bir üzüntüye sokar. Nankörlük yapan insanlar, karşı tarafın onca emeğine rağmen bu iyilikleri zamanla unutur. Böylece kişilerin ilişkisi de zarara uğrar. Bu durumda kişi, bunu doğrudan söylemek yerine nankörlük yaparak karşı tarafın fark etmesini sağlar. Vefasızlıkla ve nankörlük çağımızın hastalığı haline gelmiştir. Keşke bütünüyle doğruluğa ve de iyiliğin güzelliklerini görebilsek. Keşke yapılan iyilikleri unutarak nankörlük denen ruhsuzluğu yapmasak da iyilik yapmakla yarışa bilseydik. Sosyal ilişkilerde yaşanan değer görülmeme ve yaptıklarının karşılığını alamama durumunda bundan rahatsızlık duyarız. Bu yüzden nankör insanlar her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin kıymetini bilmeyen kimsedir.

           Bu hayatta bizler huysuz bir insan düzelebilir, cahil insan akıllanabilir, sinirli insan sakinleşebiliriz. Ama maalesef  nankör insan asla değiştiremeyiz! Bir insan huysuzsa idare edebilirsin, cahilse yol gösterebilirsin, sinirliyse sabredersin ama nankörse yol verin gitsin!

Birine bir iyilik yaparsın, bir ömür karşılığını ödemeye çalışacak kadar  vefakardır ama bazen de  iyilik yaptıklarının yapılan iyiliğin değerini alamama noktasında olduğunda  üzüntü duyarsın. Aynı zamanda kişi, değer göremediği kişilere karşı geri çekilir ve o kişiye laf sokacak cümleler kullanmayı tercih eder. Dolayısıyla bir kısır döngü içinde kıvranıp durulur.

         Nankörlük çoğu zaman ilişkileri olumsuz etkiler. Yapılan emeklere karşılık değer göremeyen kişiler, karşı tarafı etkileyecek sözlere başvurarak değersiz olmadığını ve ne kadar değerli olduğunu göstermeye çalışır. İyilik yapan insanların karşısına her zaman kötülük görmeyi de en çok nankörlerden  öğretir. Bazen de kalbi kötü insanlar nankörlere ok atmayı öğretir, ancak düşünmez ki ok atmayı öğrettiğin  gün gelir seni  nişan alırlar. İyiliğin sonunda nankörlük görme devrindeyiz ama yine de olsun kötülük yapacak kadar vicdansızlaşmayalım, iyilik yapacak kadar dolgun olmaya ve kime iyilik yapılır bunu ayırt etmeliyiz.Vefalı insan bir çok zararını görse de bir iyiliğinizi unutmaz olandır, nankör insan ise,bir tek zararınızı görse bütün iyiliklerinizi unutandır. Böyle durumda çok şey beklemeyin hayattan, hayat kısa hayaller ise ağır ve insanlar nankördür. Bu yüzden hep iyiliğin sonunda nankörlük görme devrindeyiz. Değerli okurlar yinede kötülük yapacak kadar vicdansızlaşmayalım, ama iyiliğinizi görmeyen insanlar da iyilik yapmayın, çünkü üzülen siz olursunuz.  Kimseyi kırmamak için verdiğin onca mücadeleden sonra bile hala vefasızlık ve nankörlük görüyorsan; yanlış insanlara değer veriyorsun demektir. Belki nankörlük değil, yanılmak insanı üzüyor. “Derdini dert edinen bir dost bulursan” diyordu şair senden iyi yoktur. Bu yüzden Böyle dostların hayatımızda olması dileğiyle sağlıcakla kalın.

Saygılarımla

Bu haberi paylaş
yorum Yap