Son zamanlarda giderek artan fiyatlar nedeniyle ağır sonuçlar doğuran hayat pahalılığının bir an evvel durdurulması ve tüm temel yaşam gereklerinde ucuzluk getirilmesi talep edildi. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı, güvenli, yeterli gıdaya ve suya erişmesinin sağlanmasını, çocuklarımızın bedensel ve zihinsel gelişmelerindeki olumsuzlukların ancak bu şekilde giderilebileceğini açıkladı. Kopal 8 bin 506 TL’lik Asgari Ücret Aralık ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırının altında kalarak şimdiden halkın 2023 yılında da açlık ve yoksulluğa itileceğinin habercisi olduğunu da vurguladı.
ÇOCUKLARIMIZ BOŞ SOFRALARA OTURACAK
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, Yılbaşına sayılı günler kala ülkede yaşanan ekonomik krizi değerlendirdi, taleplerde bulundu. Kopal konu hakkında şu açıklamayı yaptı; ‘’
Yılbaşı geldiğinde evlerde tatlı bir telaş olur, yılbaşı alışverişleri yapılır, sofralar kurulurdu. Başta çocuklar olmak üzere çeşitli yemekler, kuruyemişler, meyveler yenilir, eğlenilir, mutlu olunurdu. Ancak bu sene yılbaşı sofraları boş kalacak. Çocuklarımız boş sofralara oturacak. Çünkü hayat pahalılığı Cumhuriyet Tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar arttı. İnsanlarımız kelimenin tam anlamıyla pahalılık cehenneminde kıvranıyor.
ASGARİ ÜCRET, AÇLIK SINIRININ DA YOKSULLUK SINIRININ DA ALTINDA KALDI
Geçtiğimiz günlerde 2023 yılı Asgari Ücreti 8 bin 506 TL olarak açıklandı. Ancak ne yazık ki açıklanan Asgari Ücret, Açlık Sınırının da Yoksulluk Sınırının da altında kaldı. Birleşik Kamu-İş Aralık 2022 Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre, dört kişilik bir ailenin dengeli beslenmesi için yapması gereken aylık harcama tutarı, Açlık Sınırı 9 bin 59 liraya çıktı. Dört kişilik bir ailenin tüm ihtiyaçlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken aylık harcama tutarı olan Yoksulluk Sınırı ise 26 bin 124 lirayı buldu. 8 bin 506 TL’lik Asgari Ücret Aralık ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırının altında kalarak şimdiden halkımızın 2023 yılında da açlık ve yoksulluğa itileceğinin habercisi oldu.
GELİRLİ VATANDAŞLARIN GIDA ENFLASYONU YÜZDE 131 İLE 151 ARASINDA.
Savaş ve pandemi ile birlikte tüm dünyada yaşanan gıdaya ulaşmanın zorlaşması ve gıda fiyatları artışı ülkemizde dünya ortalamasının oldukça üzerinde seyrediyor. Zimbabve, Lübnan ve Venezüella’nın ardından dünyanın en yüksek dördüncü gıda enflasyonuna sahip ülkesi Türkiye. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’ın açıkladığı Kasım ayı enflasyon oranı yüzde 170,7 oldu. DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamaya göre, emeklilerin gıda enflasyonu yüzde 131, en yoksul ikinci yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 132, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubunun enflasyonu ise yüzde 151 olarak gerçekleşti. Yani dar gelirli vatandaşlarımızın gıda enflasyonu yüzde 131 ile 151 arasında.
Hal böyle olunca, ekonomik yetersizlikler nedeniyle başta çocuklarımız gelmek üzere halkımız yeterli ve güvenli gıdaya erişememektedir. Bu durum bireylerin yeterli ve dengeli beslenmelerini olumsuz etkilemektedir.
TÜRKİYE’DE 14,8 MİLYON KİŞİ YETERSİZ BESLENİYOR
Birleşmiş Milletler (BM)’nin yaptığı araştırmaya göre Haziran 2022’de Türkiye’de 14,8 milyon kişi yetersiz besleniyor. Yetersiz beslenmeden en çok çocuklar etkileniyor. Aynı araştırmaya göre, ülkemizde 100 bin çocukta aşırı zayıflık, yaklaşık 350 bin çocukta ise yetersiz beslenmeden kaynaklı bodurluk görülmektedir. Raporda; sağlıklı gıdaya ulaşma ve sağlıklı beslenme konusundan en çok etkilenen kesimin çocuklar oluğu ve en acil müdahale gereken alanın da çocukların beslenmesi olduğunun altı çizilmiştir.
Çocukların sağlıksız beslenmesi hem bedensel hem de zihinsel gelişmelerini doğrudan etkilemektedir. Çocuklarımızın sağlığına ve beslenmesine yatırım yapmak, eğitimine yatırım yapmak kadar önemlidir. Okul beslenme programları, okula devamlılığı arttırmak ve beslenme düzeyini iyileştirmek yoluyla çocuk gelişimini desteklemektedir.
ÇOCUKLARA GÜNDE EN AZ İKİ ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK SAĞLANMALI
Tüm bu bilgilerin ışığında geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı ve dengeli beslenebilmeleri için İktidarın yerel yönetimler ve demokratik kitle örgütleriyle işbirliği içerisinde, vakit kaybetmeden okul çocuklarına sabah kahvaltısı ve öğlen yemeği olmak üzere günde en az iki öğün ücretsiz yemek sağlanmalıdır.
Aksi takdirde çocuklarımız yetersiz beslenmeden kaynaklanan bodurluk, gelişim yetersizliği, düşük kilo, kansızlık gibi sorunlarla boğuşmaya devam edecektir.
Ülkemizde kız çocuklarının yüzde 85’i, erkek çocuklarının yüzde 69’u yetersiz beslenmeye bağlı düşük kilo ve kansızlık sorunu yaşıyor. Türkiye’de yetersiz beslenme problemi var. Ülke ortalamasına göre çocukların kronik açlığa maruz kalması sonucu bodurluk yüzde 2,3 iken Batı ülkelerinde bu oran yüzde 1’lere düşüyor. Yani çocuklarımızda Batı’dakinden 2 kat fazla bodurluk görülüyor.
ÇOCUKLAR TEMİZ SUYA DA ERİŞEMİYOR
Çocuklar için sadece sağlıklı, güvenli ve yeterli gıdaya erişmek değil sorun, temiz suya da erişemiyorlar. En yoksul kesim için sadece gıda değil temiz suya erişim de bir sorun haline geliyor. Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), yarım litrelik şişe su satış ücretlerinde, 2021-2022 eğitim öğretim döneminde yüzde 200’e yakın artışlar görüldüğünü söylüyor. Buna göre suya ayıracak harçlığı olmayan çocuklar sağlıksız koşullarda tuvaletlerden su içmek zorunda kalıyor.
Çocukların okullarda temiz suya ücretsiz olarak erişebilmesi için okul bahçesinde ve okul içerisinde uygun yerlerde temiz su kaynakları, sebiller vb. yerleştirilmelidir.
UCUZ, YETERLİ VE GÜVENLİ GIDAYA ERİŞMEK EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR
Bunun sağlanması sosyal devletin asli görevlerindendir. Ancak ülkemizde Cumhuriyet Tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen hayat pahalılığı, özellikle gıdalardaki pahalılık dolayısıyla halkın büyük çoğunluğu yeterli ve güvenli gıdaya erişemez duruma düşürülmüştür.
Ağır sonuçlar doğuran hayat pahalılığının bir an evvel durdurulması gerekir. Çiftçinin ağır girdi maliyetlerinin altında ezilmesi, geçinemeyip üretimden çekilmesi önlenmelidir. Hayat pahalılığı değil, tüm temel yaşam gereklerinde ucuzluk getirilmelidir. Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı, güvenli, yeterli gıdaya ve suya erişmesi sağlanmalıdır. Çocuklarımızın bedensel ve zihinsel gelişmelerindeki olumsuzluklar ancak bu şekilde giderilebilir.
Saygıdeğer halkımız, değerli basın emekçileri, her ne kadar kara günlerden geçiyorsak da yine de pek karamsar olmayalım yeni yılda. Yeni yılınız kutlu olsun.’’
.