Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması ve kamumun kanayan yarasının bitirilmesi gerektiğini ifade eden SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, “Sağlık ve sosyal hizmet kolundakiler meslek kanunları, görev tanımları güncellenmeli. İşçi, memur, çalışan ve emekli vergide adalet bekliyor. Her zaman ’Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz’ diyoruz. Vaatler duymak değil, icraatları görmek istiyoruz” dedi.
Bir seçim döneminin daha vaatlerle geçtiğini dile getiren Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Başkanı Özlem Akarken, “Her seçim dönemi vaatler duymak, umutlar yeşertmek adet oldu. Seyyanen zamlar değil katsayı düzenlemeleriyle emekliliğe yansıyan maaş istiyor. Seçim meydanlarında sözü verilen ek gösterge düzenlemesi eğitime ve eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde gelişti” dedi. Halen birinci dereceye inen herkesin ek gösterge ve taban katsayısı düzenlemesini revize edilmiş bir şekilde beklediğini vurgulayan Akarken, “Her zaman her yerde söylüyoruz. Siyasetçiler şapkalarını önüne koymalı. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, kamunun kanayan yarası bitirilmeli. Sağlık ve sosyal hizmet kolundakiler meslek kanunları görev tanımları güncellenmeli. İşçi, memur, çalışan, emekli vergide adalet bekliyor” yorumunu kullandı.
GELİR DAĞILIMI HIZLA BOZULUYOR, SENDİKALAŞMANIN ÖNÜNE ENGELLER KONUYOR
Gelir dağılımı ve vergideki adaletsizliklerle ilgili Akarken, “Ülkemizde gelir dağılımı hızla bozuluyor. Düşük ücretlerle, azalan alım gücümüzle, sendikalaşmanın ve hak aramanın önündeki engellerle, meslek örgütlerinin işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı bir düzende emek ve eğitim hiçe sayılıyor. Enflasyonun altında ezilen ücret artışları dahi çalışanın emeklinin hanesine girmeden vergilerle geri alınıyor. Vergi tarife dilimleri yıllardır yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az artırılmakta. Böylece ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girmesine ve daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olmakta. Bu kadar yüksek enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi maalesef zorlaşmaktadır” dedi.
CUMHURBAŞKANI MAAŞ ZAMLARININ CEBE GİRMEDEN ERİDİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ
Son dönemlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da maaş zamları konusunda demeçler verdiğini ifade eden SAHİM-SEN’in Başkanı Özlem Akarken şu bilgileri verdi: “Cumhurbaşkanımız ‘’Fiyat istikrarı sağlamadan yapılan maaş zamlarını cebe girmeden nasıl eridiğini en iyi sizler biliyorsunuz’’ dedi. O zaman vergide adaletin gelmesi şart olmuştur. Cumhurbaşkanımız mevzuat gereğince ortaya çıkan tutarı yüzde 50’sine kadar artırmaya, yüzde 50’sine kadar da indirmeye yetkili kişidir. Ancak cumhurbaşkanımız bu yetkiyi 2024 yılında da kullanmamış, emekçinin erkenden üst vergi dilime girmesini engellememiştir. Öte yandan ücretlilerin gelir vergisi oranı da oldukça yüksektir. Bu nedenle vergi mevzuatı değişikliği ivedi yapılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanması artık şart olmuştur.
MİLLETVEKİLİNDEN EMEKLİYE: GEÇİNEMİYORSANIZ EK İŞ YAPIN, SİMİT SATIN!
Gelelim bir milletvekilimizin açıklamasına. Milletvekilimiz emekliye; ‘geçinemiyorsanız ek iş yapın, domates satın, simit satın’ önerisinde bulundu. Her şeyi devletten beklemeyin dedi. Milletvekilimizin açıklamasından önce de hazine ve maliye bakanımız 2024 yılında sağlık alanı dışında alım olmayacağını beyan etti. Emekliye çalışın diyen milletvekilimiz daha yakın zamanda yapılan diş hekimi atamasında gözler önüne serilen tabloyu görememiş olduğunu değerlendiriyoruz. Yeni mezun iş bulamayıp atanamazken emeklinin çalışmasını; domates, simit satmasını öneriyor. Milletvekilimize diş hekimi atamasına 14 bin 385 kişi katıldığını, tekrarlı katılımcı sayısının ise 33 bin 906 olarak kura gerçekleştirilirken ekrana yansıdığını ve atabilen 286 kişi olduğunu hatırlatmamız gerekiyor. Bu, sadece diş hekimi sayısı… Diğer meslek gruplarda atanamama her gün artmaya devam etmekte. Bu sene yeni mezunlar da buna eklenince atanamayan, özelde asgari ücretin bir tık üstüne çalışan hekimler başta olmak üzere sağlık meslek mensuplarının sayısında da artış olacak. Özel kurumlarda bile iş bulamayanlar olacak. Bu nedenle her yere fakülte, yüksekokul açmak çözüm değil. Bu durum hüsrana neden olacak. Siyasetçiler bunları görmeyip vaatler vermekten kaçınmalı. STK’larla eşit ve adaletli bir şekilde bir araya gelerek çözüm üretmeli.
VERGİDE ADALET OLMADAN GELİRDE ADALET OLMAZ
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın VI. vergi ödevi başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” hükmü yer almaktadır. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı için:
-Gelir vergisi dilimleri üst sınırı, ücretlilerde yüzde 15’e düşürülmelidir.
-Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artmalıdır.
-Asgari ücret vergi istisnası vergiden indirim yoluyla değil matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmalıdır. Böylece bu istisnadan çalışanlar yararlanmalıdır.
-İşverenlere sağlanan 5 puan SGK prim desteği herkese sağlanmalıdır.
-Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır.
Her zaman her yerde söylediğimiz gibi; ‘’Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz.’’