Saadet Partisi Çayırova İlçe Başkanı Sinan Aldemir, ülke kaynaklarının üretime değil de israfa aktarılmasının faturası millete işsizlik olarak geri döndüğünü vurgulayarak; ”İtibarda tasarruf olmaz’ anlayışının faturası da yine milletimizin sırtına ağır vergi yükü olarak geri dönüyor.” dedi.
Saadet Partisi Çayırova İlçe Başkanlığı, haftalık olağan ilçe yönetim kurulu toplantısını gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen toplantıya Saadet Partisi Çayırova İlçe Başkanı Sinan Aldemir başkanlık etti. Toplantıda yerel ve genel gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Aldemir şunları söyledi: “Siyasette konfor arayanlardan hiç olmadık! Siyaseti bugüne kadar para, makam ve şöhret için yapanlardan olmadık, olmaya da asla niyetimiz yok. Siyaseti inandığımız değerler çerçevesinde yapma gayreti içindeyiz. Şimdiye kadar milletin derdine derman olmak, ülkemizin problemlerine çözüm üretmek için siyaset yaptık. Bundan sonra da, böyle yapmaya devam edeceğiz.
“İTİBARDA TASARRUF OLMAZ’ ANLAYIŞININ FATURASINI MİLLETİMİZ ÖDÜYOR”
Yanlış yapmak başka, yanlışta ısrar etmek başkadır, yanlışı savunmak ise bambaşkadır. Bugün yaşadığımız problemlerin sebebi işte bu tutumdur. Elbette her iktidarın yanlışı olabilir, bazen yanlışta ısrar da edebilirler ancak yanlışı savunur hale gelen bir iktidara hiçbir söz kâr etmez! Ne kendi iflah eder, ne de millete huzur getirebilir. Zaman içinde yaptığımız uyarılarımızı önemsemedikleri için bugünkü problemleri yaşıyoruz. Endişemiz odur ki, bugün yaptığımız uyarıları yine dinlemeyecekleri için, yarın daha ağır problemlerle karşı karşıya kalabileceğiz maalesef ve bu siyasi tutumun ceremesini kendilerinden çok, insanımız çekiyor, sanki daha da çekecek gibi. Kaynaklarımızın üretime değil de israfa aktarılmasının faturası milletimize işsizlik olarak geri dönüyor. ‘İtibarda tasarruf olmaz’ anlayışının faturası da yine milletimizin sırtına ağır vergi yükü olarak geri dönüyor.
“AVRUPA HER ZAMAN İKİYÜZLÜ BİR TUTUM SERGİLEMEKTEDİR”
Ne yazık ki son haftalarda birçok farklı Avrupa ülkesinde hayat rehberimiz, kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’e yönelik alçakça saldırılar gerçekleştirilmektedir. Bu, artık bir iki ülkenin değil Avrupa’nın geneline yayılmış hasta bir ruh halinin dışa vurumudur. İfade özgürlüğünden, inançlara ve yaşam tarzlarına saygıdan dem vuran Avrupa, her zaman olduğu gibi yine ikiyüzlü bir tutum içindedir. Burada bırakın İncil’i, herhangi bir Avrupalının kitabı yakılsa rapor üstüne rapor yazacak kurumlar, demeç üstüne demeç verecek yöneticiler milyonlarca Müslüman’ın kutsalına karşı bu alçak eylemler karşısında adeta kör, sağır ve dilsiz kesilmiştir! Şunu çok iyi biliniz; İslam dünyasını derleyip toparlayacak tek şey Kur’ân-ı Kerim’dir.”