Bilim Aklı mı- Siyasetçi Aklı mı?
Küresel ekonominin kendini sürekli yenileyen ve bu yenilenmeler için kimi ülkeleri pazar, kimi ülkeleri üretici, kimi ülkeleri ise hammadde üreticisi ve bu değişim kazanının yakıtı olarak kullandığına dikkatinizi çekmek isterim.
Bu dinamik manzarayı ve teknolojik ilerlemenin öncelikli rolünü ele aldığımızda, Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) girişimleri ile teknoloji yatırımlarının sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajının vazgeçilmez birer itici güç olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Aksi takdirde, ülkemiz küresel ekonominin yakıtı olmaya, insanlarımız ise en alt gelir gruplarına doğru çekilmeye devam edecektir.
Türkiye, stratejik olarak Ar-Ge ve teknolojiye yönelik yatırımların, çeşitli sektörlerdeki muazzam potansiyelin kilidini açmak için önemli bir dönemde bulunuyor. İkilemin diğer ayağında ise, Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarının mevcut ekonomik krize yenilmesi sonucunda, yer altı ve yer üstü, doğal ve insan yapımı tüm varlıklarını çok ucuz fiyata satmak ve küresel ekonominin yakıtı olmaya devam edecektir.
İnovasyon ve teknolojik ilerleme için uygun bir ortamın oluşturulmasıyla, Türkiye hızlanmış ekonomik kalkınma ve artan küresel rekabet gücü için yol açabilir. Ancak bunun sağlanması için yüzlerce yıldır yapılamayanı yapmak zorundayız. Yani, mevcudu yıkacak kadar kuvvetli yeniyi inşa etmek zorundayız.
Açacak olursak, ünlü ekonomist Joseph Schumpeter’e göre, ekonomik büyüme ve gelişme, yeniliklerin ve yaratıcı yıkımın sonucudur. Schumpeter’e göre, şirketlerin rekabet gücünü artırmak için sürekli olarak yeni ürünler ve teknolojiler geliştirmesi gereklidir. Yani aynı ürünü üreten firmaların fiyat / performans rekabeti değil, daha yeni ve daha iyiyi üreten firmaların mevcut firmaları değişime ve hatta yıkıma uğrattığı ekonomiler güçlüdür.
Bu nedenle, Ar-Ge yatırımları ve teknolojiye yapılan yatırımlar, Türkiye’nin ekonomik büyüme sürecini hızlandırabilir ve yenilikçi bir ekosistemin oluşturulmasını teşvik edebilir.
Türkiye’nin gelecekteki refahı için Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarına öncelik vermenin önemini vurgulayan bazı temel gereklileri özetlemek gerekirse;
İnovasyonu Teşvik Etmek: Ar-Ge yatırımları, yeni ürünlerin, hizmetlerin ve süreçlerin oluşturulmasını teşvik ederek inovasyonu destekler. İnovasyonun benimsenmesi sadece verimliliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda girişimcilik ve yaratıcılık kültürünü de geliştirir ve Türkiye’yi çığır açan fikirler ve çözümler için bir merkez haline getirir.
Ekonomik Büyümeyi Tetiklemek: Teknoloji odaklı endüstriler, dünya çapında ekonomik büyümenin başlıca iticileri olarak ortaya çıkmıştır. Yapay zeka, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji gibi ileri teknolojilerdeki yatırımlar yaparak Türkiye, iş yaratmayı hızlandırabilir, yabancı yatırım çekebilir ve GSYİH büyümesini destekleyebilir.
Rekabet Gücünü Artırmak: Bugünün bağlantılı küresel ekonomisinde, rekabet gücü teknolojik güç ve hızlı teknolojik ilerlemelere uyum sağlama yeteneğine bağlıdır. Ar-Ge’ye yatırım yaparak Türkiye, öncü bir konumda kalabilir, uluslararası pazarda fark yaratabilir ve dünyanın dört bir yanından yetenekli insan ve yatırım çekebilir.
Görüldüğü gibi Türkiye, her türlü kısır tartışmalardan, siyasi kavgalardan bir an önce uzaklaşmak zorundadır. Geçmişte izlenen temelsiz ekonomik politikalardan, onlarca kez alt üst edilen eğitim modellerinden, demografik dengeyi bozan, sosyo-ekonomik çarpanları ile tüm ülkede yaşam seviyesini aşağı çeken kontrolsüz göç politikalarından, ve özellikle tüm bu politikaları bilimsel yaklaşım yerine Yaptım – Oldu anlayışı ile üreten siyasi tercihin değişmesi zorunlu hale gelmiştir.
Bu minvalde, ülkemizin refah seviyesinin yukarı çekilebilmesi için;
1- Provasını yapabildiğimiz yani bilgisayarda modellenebilen,
2- Gerek masa başında gerek mikro ekonomik alanlarda test edilebilen,
3- Sahaya uygulanmadan önce seviyeler halinde başarı ve başarısızlık kriterleri belirlenmiş,
4- Alternatif senaryoları hatta ekonomik kaçış rampaları tasarlanmış,
5- Uygulamaya geçilmeden önce farklı görüş ve ekollerce incelenmiş, eleştirilmiş ve geliştirilmiş bir ekonomik modele ihtiyaç vardır.
Bu ekonomik modelin en önemli başlığının ise ülkemizde Ar-Ge ve teknolojik gelişimi sağlayacak olan yabancı yatırımcıyı çekecek parametreler olması gereklidir.
Bu konuyu önümüzdeki günlerde işlemeye devam edeceğiz.
Şimdilik,
Selamlar ve sevgiler