ARTIK YETER KADINA ŞİDDET ARTIK SON BULSUN!

Batı Yakası TV
Batı Yakası TV  - Editör
4 Min Okuma

Bilge Kadın Aile Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Derneği (BİLKADDER) Başkanı Şengül Ekim Kadına Şiddete Hayır protesto basın açıklamasında kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için etkin, sürdürülebilir mücadele için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırdı.

Gebze Kent Meydanında gerçekleştirilen ‘’KADIN CİNAYETLERİ ve KADINA YÖNELİK ŞİDDET’’  konulu protesto açıklamasına; Bilge Kadın Aile Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Derneği (BİLKADDER)  üyeleri, CHP Darıca Belediye Başkan Adayı Av. Saide Arslan Çalışkan, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kadınlar katıldı. Basın açıklamasını Bilge Kadın Aile Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Derneği (BİLKADDER) Başkanı Şengül Ekim okudu. Ekim artık kadına yönelik şiddetin son bulmasını dileyerek açıklamasında şu görüşlere yer verdi; ‘’

‘’Bugün burada çok yakın zamanda kaybettiğimiz arkadaşımız Tülay nezdinde katledilen , şiddete uğrayan tüm kadınlar için toplandık .

Biliyorsunuz ki tam bir hafta önce arkadaşımız Tülayımızı toprağa verdik. Sebebi ne olursa olsun kabul edilebilecek hazmedilebilecek bir olay değildir. Ülkemizde bugün itibariyle basına yansıyan 401 kadın cinayeti olmuştur .

Kadınlar, dünyanın her yerinde; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığa, sömürüye, cinsiyet eşitsizliğine, ev içi şiddete, toplumsal şiddete dikkat çekerek, mücadele ve dayanışma ruhuyla kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için etkin, sürdürülebilir mücadele için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırıyoruz

Şiddet, fiziksel olarak güçlü olanın zayıf gördüğünde fiziksel ve psikolojik olarak açtığı yaradır. Her yıl binlerce kadın çeşitli şekillerde şiddete uğruyor. Kadına yönelik şiddet kimi zaman eşinden, kimi zaman ailesinden, kimi zamanda ait olduğu grup üyelerinden gelebiliyor. Bu şiddet yaralanma, öldürme, eğitim ve çalışma hakkından yoksun bırakma ve sosyal ve siyasal yaşama katılımın engellenmesi biçimde gerçekleşiyor. Şiddet kadın-erkek çatışmasının doğal bir tezahürü değildir. Bu tabloyu görmezden gelmek ve iki cinsiyetin çatışmasına indirgemek çözümden çok sorun doğuruyor. Zira, kadınlar sadece eşlerinden değil, toplumdaki otorite figürlerinden de şiddet görüyor.

Ülkemizde kadınların hukuki kazanımlarına karşı yürütülen sistematik çalışmalar sonucunda, kadına yönelik şiddetin giderek arttığını, en temel insan hakkı olan yaşam hakkının vahşice ihlal edildiğini endişeyle gözlemlemekteyiz

İnsanlık tarihinde güçlünün zayıf olana tahakkümü tüm din ve inanışlarda zulüm ve adaletsizlik olarak nitelendirilmiştir. Bundan dolayı savaşlarda dahi kadın ve çocuklara dokunulmaması savaş hukukunun bir parçasıdır.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi Devletin kadınları korumaya yönelik önlemleri ve şiddete yönelik politikalarıyla birebir ilgilidir. Erkek şiddeti, kadın cinayetleri, kadının korunması temel bir politika olarak ele alınmalıdır. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve şiddete uğrayan kadınların korunması devletin sorumluluğundadır.

Bu minvalde düşünürsek öncelikle aile menfumunu bireylere yerinde anlatmak ve yaşatmayı hedefleyen projeler geliştirilmelidir.

Bölgemizde onlarca sivil toplum kuruluşu var. Bu kuruluşlar görevlerini hakkıyla yerine getirmeli gerekirse kadınları çocukları ve aileyi koruyan eğitimler düzenlenmeli.

Sevgili erkek çocuğu ebeveynleri sizden ricam çocuklarınizi çok sevin. Sevmeyi öğretin . Öğretin ki ileride bir kadın, bir çocuk nasıl sevilmesi gerekir bilsin.

Kız çocuklarımıza kendilerini korumayı öğretmektense erkek çocuklarına sevmeyi öğretmek toplumsal açıdan daha güçlü sonuçlar doğuracaktır. Özellikle ilkokuldan başlayarak aile ve değerlerimizin eğitimlerini tekrar gündeme getirilmeli. Aile okulları daha çok açılmalı . Gerekirse her mahallede bir birim olmalıdır. Toplum olarak büyük bir deformasyon içerisindeyiz.

Bu deformasyonu önlemek için aile içi iletişim eğitimlerinin önemi çoktur .

Harekete gecmeyenler kendilerini bağlayan zincirleri farkedemezler

Buradayız, buradaydık ve hep burada olacağız ….

Zincirlerimizden başka kaybedeceğimiz birşeyimiz yok fakat kazanacağımız koskoca bir dünya var.

Kadınlar konumları ne olursa olsun daha özgür bir yaşamı hak ederler

Bir kadın olarak son nefesime kadar ne mücadele etmekten ne susmaktan vazgeçmeyeceğim vicdanım ve kalbim beni nereye yönlendiriyorsa onu bulup başımın üstünde taşıyacağım. Ne kendimden vazgeçeceğim ne başkasının benim için kendinden vazgeçmesine izin vermeyeceğim.’’

Bu haberi paylaş
Yazar Batı Yakası TV Editör
Takip Et:
Batı Yakası TV - Bölgenin Tek İnternet Televizyonu
yorum Yap