Nenehatun İlköğretim Okulunda bir veli ile tartışması sırasında yığılarak hastaneye kaldırılan Öğretmen Sema Özdemir’in tedavi sürerken meslektaşları yaşanan olayı protesto ettiler.
Nenehatun Mahallesi Nenehatun İlkokulu Öğretmenlerinden Sema Özdemir, Kadın bir velinin çocuğunu dersten 15 dakika erken almak istemesi üzerine çıkan tartışmada fenalaşmasının ardından sağlık ekipleri tarafından ambulansla Darıca Farabi Eğitim Araştırma Hastanesi’ne, burada yapılan ilk müdahalenin ardından sevkedildiği Kocaeli Şehir Hastanesi’nde beyin kanaması şüphesiyle tedavisi devam ediyor.
Yaşanan olayı protesto etmek amacıyla sendika başkan ve yöneticileri okulun önünde basın açıklaması yaparak gerek psikolojik gerekse de fiziksel şiddetin bir an önce sona ermesini talep ettiler tedavisi süren Öğretmen Sema Özdemir’e acil şifalar dilediler.
Eğitim Bir Sen, Eğitim İş Sendikası, Türk Eğitim Sen, Eğitim Gücü Sendikası, Hürriyetçi Eğtim Sen Sendikalarının başkan ve yönetici, öğretmenler ve velilerin katıldığı basın açıklamasını
Eğitim Bir Sen Kocaeli 1 No’lu Şube Darıca temsilcisi Selçuk Hasip okudu. Hasip açıklamada şu görüşlere yer verdi; ‘’
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet,münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir. Öğretmen, toplumun aydınlık yüzüdür.Öğretmenler bu toplumun en iletişime açık, en anlaşılabilir kesimidir. Öğretmenle anlaşamamak hiç kimse ile anlaşamamak demektir. Darıca Nenehatun İlkokulu anasınıfı öğretmenimiz Sema Özdemir, 11 Aralık Çarşamba Günü ders çıkışında çocukların dışarı rahat çıkabilmesi için biraz uzakta beklemesi konusunda uyardığı veli ile yaşadığı sözlü tartışma sonrasında fenalaşarak yere düşmüş ve ambulansla hastaneye kaldırılmıştır. Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nde beyin kanaması geçirdiği tespit edilmiş ve Sema öğretmen yapılan müdahalenin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren öğretmenimizin hayati riski devam etmektedir.
ÖĞRETMENLER KENDİLERİNE YÖNELİK ŞİDDET OLAYLARI İLE ANILIR HÂLE GELDİ
Geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimize yapılan fiziki ve sözlü her türlü şiddetin karşısında olduğumuzu, bütün varlığımızla öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu belirtmek isteriz. Eğitim çalışanları olarak, her yeni günde yeni bir saldırı haberi almaktan korkar hâle geldik. Öğretmenler bugün maalesef kendilerine yönelik şiddet olayları ile anılır hâle gelmiştir. Gebze’de Necmettin Kuyucu hocamızı, İzmir/Ödemiş’te bir öğrencinin pompalı tüfekle öldürdüğü Ayhan Kökmen’i, Iğdır’da Yücel Düzci öğretmenimizin saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş kişilerin şiddetine maruz kalmasını unutmadık. Yüreklerimiz, arkadaşlarımızın acıları ile kavrulurken, son birkaç ay içerisinde Diyarbakır’da öğrencinin liseden atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürümüz Hüseyin Oruç bıçaklanıp yaralanmış, İstanbul/Sarıyer’de Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda bir öğretmenimiz öğrenci velisinin yumruklu saldırısına uğramış, İstanbul/Başakşehir’de Hacı Ali Osman Gül İlkokulu’na zorla girmeye kalkışan bir veli hamile bir öğretmenimizi darbetmiştir. Görülüyor ki, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, maalesef yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir. Yaşanan olaylardan duyduğumuz büyük üzüntü, yoğun çabalarımız ve eylemlerimizle Meslek Kanunu içerisinde yeterli olmamakla birlikte önemsediğimiz hükümler yer almıştır.
ÖĞRETMENLER ŞİDDETİN NESNESİ HÂLİNE GELMEMELİ
Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde “Öğretmenlere karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi kapsamındaki kasten yaralama, 106 ncı maddesi kapsamındaki tehdit, 125 inci maddesi kapsamındaki hakaret ve 265 inci maddesi kapsamındaki görevi yaptırmamak için direnme suçlarında; İlgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır ve 5237 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz.” içerikleri eklenmiştir ve daha caydırıcı hale gelmiştir. Öğretmene şiddet ile ilgili caydırıcı hükümlere yer verilmesi gibi olumlu adımları son derece önemsediğimizi de buradan belirtmek isteriz. Toplumdaki şiddeti eğitimle yok etmenin hesabını yaparken, şiddeti eğitimin içine sokmaya davetiye çıkarıcı uygulamaların akılla, izanla, vicdanla, kültürel değerlerimizle, hayat anlayışımızla açıklanabilir bir yanı yoktur. Eğitim çalışanları, bir yandan şiddetin toplumun aklını, anlayışını felç etmesine, eğitim başarımızı engellemesine dur demek için genç dimağlar üzerinde emek verirken, diğer yandan şiddetin nesnesi hâline gelmemelidir. Halen tedavisi devam eden kıymetli öğretmenimiz Sema Özdemir’e acil şifalar diliyor, bir an önce aramıza dönmesini temenni ediyoruz.’’
Basın açıklamasının okunmasının ardından söz alan sendika yöneticileri, özellikle velilerden daha duyarlı olmalarını istediler öğretmenlere yönelik psikolojik ve fiziksel saldırıların son bulmasını talep ettiler. Basın açıklaması protesto alkışlarıyla son buldu.
