BATIYAKASI Medya stajyerlerinden Üniversite öğrencisi Yalçın Şahin, İtalyan Sinemasını kaleme aldı.
Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon, Sinema Bölümü öğrencisi olan Yalçın Şahin’in araştırma yazıları devam ediyor. ‘’DEVRİM’’ isimli kitabı bulunan, yazarlığının yanı sıra araştırma yazılarıyla dikkat çeken üniversite öğrencisi Yalçın Şahin’in ‘İtalyan- Yeni Gerçekçilik Akımını üzerine yazdığı araştırma yazısı;
İTALYAN- YENİ GERÇEKÇİLİK AKIMINI
Bugün yeni bir sinema akımına birlikte göz atacağız. Sinema akımları son dönemde oldukça ilgimi çekmeye başladı. Özellikle tarihe ilgisi olan birisi olarak, tarihte ülke sinemalarında yaşanan akımlar, fikirler ve öngörüler benim dikkatimi çekti. Bu akımlardan biri olan İtalyan- Yeni Gerçekçilik Akımını inceleyeceğiz.
AKIMIN ALTYAPISI
Bu akımın ortaya çıkışı 2. Dünya savaşının bitmesi ile olmuştur. İtalya 1. Dünya savaşına girmek istemese de elinde bulunan sömürgeleri korumak için savaşa girmeye mecbur kalmıştır. 1. Dünya savaşının bitiminin ardından ülke başına gelen Mussolini’nin faşist yönetimi ülkeyi o dönem Nazi Almanya’sı ile savaşa sürüklemiştir. Savaştan yenilgi ile ayrılan Mussolini, Kral III.Vittorio Emanuel tarafından azledilmiş ve hapsedilmiştir.
Savaştan sonra Yeni Gerçekçilik akımı kendisini göstermeye başlıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında ülkeden kaçan birçok sinema yönetmeni ülkelerine dönmüş ve halkın çektiği zorlukları, yoksulluğu beyazperdeye taşımıştır. İtalya savaştan sonra birçok kriz ile mücadele etmiştir. Bu krizler halkta olumsuzluğa yol açmış, çeşitli olumsuzluklar ile yorgun ve perişan duruma düşmüştür.
AKIMIN ORTAYA ÇIKIŞI
Yeni Gerçekçilik akımın etkilendiği birkaç nokta var;
Fransız Şiirsel Gerçekçiliği (Jean Renoir sineması)
Sovyet Sineması
Amerikan Doğalcılık Edebiyatı
Sinemada Yeni Gerçekçilik Akımı 3 faktörle oluşmuştur. Fransız Şiirsel özellikleri, Sovyet Sineması, Amerikan Doğalcılık Edebiyatı. Bu üç noktanın da ortak özelliği toplumu konu almasıdır. Önceden yapılan filmlerin komedi, basit fıkralar üzerinde ilerlediğini görüyoruz. Daha sonrasında akımın etkisi ile kameralarla sokağa çıkılarak halkı konu alan filmler yapılmaya başlamıştı. 1945 yılında Roberto Rossellini’nin “Roma Açık Şehir” buna öncü olan filmdir.
Yukarıda bahsettiğim bir noktada bu akım bir savaşlar sonucunda oluşmuştur. Özellikle savaş sırasında iktidarda bulunan faşist bir iktidarın, halkı ile olan münasebetleri ve halkta tesir ile birlikte olgunlaşmıştır. Zaten bu iktidarın devrilmesinden sonra yapılan film olan “Roma Açık Şehir” filminde gördüğümüz Roma Açık Şehir ve Paisa’da görebileceğimiz faşizmin kötülenmesi ve partizan eylemlerin yüceltilmesi konu almıştır. Bu filmde bir halkın faşist bir yönetimden nasıl bir yara aldığını da gözler öüne sermektedir. Akım döneminde yapılan filmlere göz attığımızda profesyonel oyuncularından oluşmadığını görürüz ve dahi çekilen mekanların gerçek mekanlar olduğu da bir gerçektir. Kanımca akımın en temel felsefesi” HUMANİZİM’dir.” Bütünfilmler bu eksen ile yapılmıştır.
Filmleri incelediğimde eski dönem Türk Filmlerine benzettim. Eski Türk Sinemasında ve edebiyatında Cumhuriyet ve Millî Mücadele dönemi bittikten sonra köylü halkını ve işçi sınıfını konu alan filmler ve romanlar geldi aklıma. Kanımca, burada İtalyan Yeni Gerçekçilik akımı ile Türk sinemasının 60’lı ve 70’li yılları arasında bir paralellik kuruluyor. Özellikle Tarık Akan’ın oynadığı toplumsal konulu filmler ve dahi Orhan Kemal’in yazdığı eserlerden bazıları da buna örnektir (EKMEK KAVGASI)
OSESSİONE FİLMİ ÜZERİNE
Ossessione filmi Luchino Visconti’nin bir roman uyarlamasıdır. Bu filme yer vermemin en temel sebebi ilk defa bu akımın ismi bu film ile yer alıyor. Bu filmin konusu bahsetmeyeceğim. Lakin burada bahsetmem gereken konu Visconti’nin farklı perspektifler ile filmi yapmış olması. Kamerasını anahtar duygusal anlar dışında uzak bir mesafede koruması, arka plandaki yoksulluk korkusunu ve bakımsız binaları görmemizi sağlar. Kurduğu çerçevenin içine farklı hikayelerde katması oldukça ilgi çekici.
Bu yazımızda sinema akımlarından bir olan İtalyan Sinemasında- Gerçekçilik Akımını konu aldık. Elimden geldiğince kaynaklar ışığında farklı perspektiflerden bakmaya çalıştım. Esen Kalın.
